Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülke genelinde 6,5 milyon konutu daha depreme hazır hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun 1,5 milyonunu İstanbul’da bir an önce yapmak vazgeçilmez bir yükümlülük haline geldi.” söz konusu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslenen Erdoğan, emek vermeden, analiz üretmeden, program ortaya koymadan, insanların dert ve umutlarını istismar ederek hayal kuranların kâbuslarla uyanmaya mahkum olduğunu belirtti.
Erdoğan, son iki aydır her gün yaşanan her olayın millete verilen sadaka olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Seçimlerin üzerinden 72 gün geçmesine rağmen muhalefetin sandıkta ortaya konan iradeyi hala kabul etmediğini kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:
“İşte bakın her gün bir aday daha çıkıyor. Adaylarınız bitmeyecek. Siz aday göstermeye devam ediyorsunuz. Bu millet kimi nereye koyacağını çok iyi biliyor. Gerisi çekişme, skandal, yapılan kirli pazarlıklar. kapalı kapılar ardında ittifak ortakları bile habersiz asla durdurulmazlar vergi uzmanı oldukları ve matematiği çok iyi bildikleri için o çocuklara 38-39 vekil verip dağıtırlar. Millet aylardır ‘Halil İbrahim Sofrası’ diyerek, seçimden bu yana çeşitli ayak oyunlarıyla birbirlerini yemekle meşgul.
Ne yazık ki Türkiye’nin en büyük talihsizliği, hiçbir şey yapamayan, vizyonsuz, ufuksuz ve öngörüsüz bir muhalif zihniyete sahip olmasıdır. Bizler bugünün sorunlarını çözecek, geleceğimize güç katacak program, proje ve çalışmaların peşinden koşarken, bireysel hırsları için adeta birbirini boğanların bencillikleri asla unutulmayacaktır.
Cumhurbaşkanı, kabinesi, siyasi ve bürokratik kadrolarıyla ülkenin hizmetinde bir ekip olarak hep birlikte yazılan yeni başarı hikayeleriyle bir kez daha tarihe geçeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bunu unutmayacağız” dedi. Türk Yüzyılı yolunda aştığımız ender tümseklerden biri olarak bugün. Verdiğimiz her sözü tuttuysak bu sözümüzü yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.
“Görevimiz iş ve hizmet sayısını artırmak”
Tüm dünya ile birlikte Türkiye’nin de maruz kaldığı ekonomik zorlukları göz ardı etmediklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sokaklarda, pazarlarda, çarşılarda ve hayatın diğer alanlarında yaşanan sıkıntıları, dile getirilen sitemleri, yüreklerde yeşeren beklentileri yakından takip ediyoruz. Bizler de diğerleri gibi hiçbir zaman elini kolunu sallayanlardan olmadık. şikayetleri karşısında milletin parmaklarını kırarlar, insanları düzeltirler, şahısları aşağılarlar, umarım hiçbir zaman yapmazlar.” olmayacağız. “Doğru ve etkin politikalarla şirketin sahip olduğu büyük potansiyeli hayata geçirmenin yollarını aradık. 21 yıldır bu hassasiyetimizden asla taviz vermedik.”
Türkiye’ye tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımını yaşattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırıma, istihdama ve üretime öncelik vererek Türkiye’yi geliştirip güçlendirdiklerini vurguladı.
Milli gelirlerini 238 milyar dolardan 254 milyar dolara, ihracatını 35 milyar dolardan 254 milyar dolara, istihdamı 19 milyar dolardan 254 milyar dolara çıkararak milli gelirlerini 238 milyar dolardan 1 trilyon dolara çıkaran bir Türkiye var artık. 32 milyon kişiye ulaşan Erdoğan, “Milyonları bulan nüfusa rağmen başardık. Vesayetten teröre, darbelerden siyasi, sosyal ve ekonomik tuzaklara kadar yaşadığımız felaketleri saymıyorum bile.” dedi.
“Her alanda refahı artıracak altyapıyı kurduk”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu dönemde sadece geçmiş yılların birikimi olan temel kalkınma ve demokrasi eksikliklerini gidermekle kalmayıp, yeni gelen 20 milyonluk ilave nüfusla birlikte eğitimden sağlığa tüm yurttaşların refahının sağlanmasının önemli olduğunu ifade etti. güvenlikten adalete, ulaşımdan elektriğe, tarımdan sanayiye, konuttan çevreye. yetiştirmek için bir alt yapı oluşturduklarını anlattı.
Anaokulundan üniversiteye kadar her kademede eğitimi herkese açık hale getirdiklerini, dünyada benzeri olmayan bir hizmet sistemi oluşturduklarını, terörden asayişe her alanda güvenliği tesis ettiklerini hatırlatan bir kurumdur. adaleti hem vesayetten hem de FETÖ gibi terör örgütlerinden koruyarak Türk milleti adına çalışan. yaptıklarının altını çizdi.
Ulaşımda şehirleri bölünmüş yollar, otoyollar ve demiryolu ağları ile birbirine bağlarken, araç başına düşen kişi sayısını 14’ten 6’ya indirerek bu yolların verimli kullanılmasını sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yaklaşık 11 milyon yeni konut yapılmasını sağlayarak hem konut sahipleri olarak vatandaşlarımızı hem de depreme hazırladık. 6 Şubat’ın izlerini silmek için 680 bin yeni konut yapmak için kolları sıvarken. Hepimizi boğan sarsıntılar, depreme hazırlık olarak ülke genelinde 6.5 milyon konut daha yapılıyor.Hedefimiz bunu dönüştürmek.Bunun 1.5 milyonunu bir an önce İstanbul’da yapmak imkansız bir zorunluluk haline geldi. deprem bölgesinin yeniden imarına hız kazandıracak olan yer değiştirme projesi milletimiz tarafından memnuniyetle karşılandı.Projemize yapılan başvuru kısa sürede 160 bini aştı.Çadırlarda kalan afetzedelerimizin tamamını nakletmiş olacağız. ve tesisler şimdiye kadar konteynerlere.”
“Taviz vermediğimiz iki şey var”
Enerjiden tarıma ve sanayiye kadar her alanda Türkiye’ye kazandırdıkları iş ve hizmetlerin örneklerini saatlerce saymanın mümkün olduğuna işaret eden Erdoğan, tüm bunları 15 trilyon dolarlık milli gelirin 3,7 milyar dolarını yatırım yaparak gerçekleştirdiklerini söyledi. hükümdarlıkları sırasında ürettiler.
Bununla da kalmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde çok tartışılan enflasyon meselesindeki en büyük başarının kendi dönemiyle ilgili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Örneğin son 21 yılın ortalama enflasyon oranı yüzde 15’in altında. Bu ortalama rakamın 1970’lerde yüzde 34, 1980’lerde yüzde 44, 1990’larda yüzde 74 olduğunu unutmamalıyız. Yani, Türkiye sadece güncel değil, aynı zamanda çok eski bir ülke”Uzun süredir devam eden kronik bir sorunla mücadele ediyoruz. Bu mücadelede enflasyonu yüzde 6’ya indiren biziz. Yerli ve yabancı birçok tesadüfi sorunun üst üste binmesiyle yükselen enflasyonu Allah’ın izniyle yeniden tek hanelere indireceğiz. “Bu süreçte asla taviz vermediğimiz iki konu var. Biri istihdam, diğeri büyüme. Bu iki lokomotifin gücünü hiçbir zaman kesmememiz sayesinde girdiğimiz tüm sınavları aştığımıza inanıyoruz. Türk Yüzyılını bu anlayış üzerine inşa ediyoruz.”
(sürecek)
